ile tanışın!


Yapay Zeka ve Tüketim Alışkanlıkları

Yazımıza Başlayalım;

Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte yapay zeka, insan hayatının birçok alanında kendisini gösteriyor. Tüketim alışkanlıklarımızda da etkisi gittikçe artan yapay zeka, tüketici kavramının da değişmesine yol açıyor.

Yapay Zeka ve Pazarlama

Dünya genelinde yapay zeka, uzun süredir tercih edilen bir teknoloji haline geldi. Firmalar, teknolojinin nimetlerinden bireylerden daha çok faydalanıyor. Ürünlerini yapay zeka teknolojileri ile pazarlamanın ötesine taşıyarak, müşterilerin önüne her aşamada neredeyse “zorla” sunuyorlar. Bu sunumları gerçekleştirirken, bireyin daha önceki tercih ya da söylemlerinden geliştirdiği algoritmadan faydalanılıyor. Buna göre, yapay zeka teknolojisi ile bireylerin ilgilenebileceği, beğenilebileceği ürünler karşısına çıkarılıyor hatta alışveriş siteleri kullanıcıların tercih edebileceği ürünleri algoritmalarla reklam panolarına yerleştiriyor, kampanya gibi ilgi çekici başlıklarla ürünü satmada ısrarcı olabiliyor.

Yapay Zeka ve Tüketim Alışkanlıkları

İnternet üzerinden bir çırpıda satın alınabilecek ürünlerin olması, kolaylık sağlaması yönüyle cazip görünürken, yapay zeka bireylerin tercih, beğeni ve algılarını belirleyip kimi zaman da yönlendirerek tüketim alışkanlıklarını değiştirmede rol oynuyor. Almanya’da yapay zekanın toplum üzerindeki etkileri üzerine araştırmalar yapan Dr. Wilhelm Bielert, yapay zeka destekli kişiselleştirilmiş öneriler, sohbet robotları ve sanal asistanların, insanların alışveriş yapma, bilgi bulma ve satın alma şeklini değiştirdiğini belirtiyor.

‘İhtiyaç’ Anlayışındaki Değişim

Internet teknolojilerinin özellikle 21. yüzyılın başından itibaren hızla yaygınlaşmasıyla birlikte bireylerin tüketim alışkanlıklarında da belirgin değişiklikler görülmeye başlandı. Yapay zeka teknolojileri ve geliştirilen algoritmalar, insanların tüketim alışkanlıklarını değiştirmeye hatta kimilerine göre insanı ihtiyacı olmayan ürünlere asli ihtiyaçmış gibi yönlendirmeye başladı.

Tüketim Alışkanlıklarını Değiştirme

Bunun şirketlerin bir politikası olup olmadığının sorulması üzerine Bielert, bunun algoritmalarla yapılandırılmasına bağlı olduğunu, algoritmalar aracılığıyla sürdürülebilir hedeflere öncelik verilirse yapay zekanın bu anlamda yardımcı olabileceğini belirtiyor.

Yapay Zeka ve Küresel Ekonomik Dengeler

Yönetim danışmanlık şirketi McKinsey & Company’nin tahminlerine göre, 2030’a kadar küresel tüketimin yaklaşık 23 trilyon dolar artış kaydetmesi beklenirken tüketim talebinin büyük ölçüde gelişen ekonomilerden gelmesi öngörülüyor.

Yaşlı Nüfus ve Yapay Zeka

Yaşlı nüfus, gelişmiş ülkelerin sorunlarının başında geliyor. Bu durum özellikle üreten/tüketen toplumlarda bir sorun gibi görünse de gelişmiş ülkeler bu meselenin çözümü için yapay zekaya güveniyor. Bu ülkeler, robotik sistemler ve yapay zeka ile mal ve hizmetlerin üretimi, lojistiği ve ticaretini sağlamaya devam edebilecek. Böylece yaşlı nüfuslarına karşın üretim ve ticaret pastasındaki paylarını koruyabilecek, hatta artırabilecek. Bu tahminlerin gerçekleşmesi durumunda sanayi üretiminin değişmesi bekleniyor. Bu da bilinen birçok mesleğin tamamen ortadan kalkmasına, küresel ekonomide kartların yeniden dağıtılmasına neden olabilir.

Yapay Zeka ve İşsizlik

Estonya merkezli Yapay Zeka ve Robotik Merkezinde (AIRE) Yapay Zeka Başkanı Otto Mattas, insanların işlerini kaybetme korkusunu haklı bulduğunu çünkü günden güne yapay zekanın kullanım alanlarının arttığını söyledi. ABD merkezli McKinsey & Company’nin araştırmasına göre, 2030’da dünya çapında 400 ile 800 milyon aralığında iş, yapay zeka sebebiyle yok olacak. ABD yatırım bankası Goldman Sachs bu ayın başında yayımladığı raporda, Chat GPT gibi yapay zeka sistemlerinin dünya genelinde 300 milyon tam zamanlı işi etkileyebile

Yorum yapın