“Barbie” ve “Oppenheimer” filmlerinin aynı gün vizyona girmesiyle yaşanan “Barbenheimer” çılgınlığı ikinci haftasında da Amerika gişesindeki etkisini sürdürüyor. “Barbie”nin küresel gişedeki kazancı ise 774.5 milyon dolara ulaştı. Filmin çok yakın bir zamanda 1 milyar kulübüne katılması bekleniyor. “Oppenheimer” da ikinci hafta sonunda gişenin ikinci sırasındaki yerini kaybetmedi ve yalnızca %44’lük bir düşüş yaşayarak 46 milyon dolar kazandı. Böylece R-dereceli bir film için en iyi beşinci ikinci hafta hasılatını elde etmiş oldu.
“Barbie” ve “Oppenheimer” gişenin birinci ve ikinci sırasındaki yerlerini koruyor.
“Barbie” ve “Oppenheimer” filmleri aynı gün vizyona girmeleriyle büyük bir heyecan yaratmıştı ve ikinci haftada da Amerika gişesindeki etkilerini sürdürmeyi başardılar. Bu iki film arasındaki rekabet, sinemaseverlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. “Barbie”nin küresel gişedeki başarısı da dikkate değer. 774.5 milyon dolarlık hasılatıyla bu film, kısa bir süre içinde 1 milyar kulübüne katılacak gibi görünüyor.
“Oppenheimer” ise ikinci haftasında da güçlü bir performans sergiledi. Yalnızca %44’lük bir düşüş yaşayarak 46 milyon dolar kazandı. R-dereceli bir film için bu, oldukça etkileyici bir ikinci hafta hasılatıdır. Film, izleyicilerden olumlu tepkiler almaya devam ediyor.
Her iki film de gişede büyük başarı elde etmesinin yanı sıra, izleyiciler üzerindeki etkisiyle de dikkat çekiyor. “Barbie”, açılış haftasında 150 milyon dolarlık hasılat elde ederek 2023’ün en iyi açılış hasılatına imza attı. Bu güçlü başlangıca rağmen ikinci haftasını küçük bir düşüşle geçiren film, toplam hasılatını 351 milyon dolara çıkardı. “Oppenheimer” ise R-dereceli bir film olmasına rağmen hafta içinde de gişede oldukça başarılı bir performans sergiledi. Amerika’daki toplam hasılatı 174 milyon dolara yükseldi ve dünya çapındaki hasılatı 400 milyon doları aştı.
Filmlerin yönetmenlikleri, oyunculukları, müzikleri, sinematografileri ve prodüksiyon tasarımları da övgüyü hak ediyor. Her iki film de görsel açıdan etkileyici bir iş çıkarmış. Özellikle özel efektler ve kurgu, filmlere ayrı bir atmosfer katmış.
Ancak, eleştiri yapmak gerekirse, bazı izleyicilerin filmlerin hikayeleri ve diyaloglarına dair eleştirileri olduğunu söyleyebiliriz. Bazılarına göre, hikayelerin derinliği ve karakter gelişimi yetersiz kalmış. Ayrıca, bazı diyaloglar da gereksiz veya yapay gelmiş olabilir.
Yine de, her iki film de izleyiciyi etkilemeyi başarıyor. İzleyicilere farklı duygusal deneyimler yaşatarak, onları içine çekiyor ve düşündürüyor. “Barbie”nin eğlenceli ve renkli atmosferi, izleyicilere keyifli bir deneyim sunuyor. “Oppenheimer” ise daha ciddi ve gerilim dolu bir atmosfere sahip, izleyicileri gerilimli bir yolculuğa çıkarıyor.
Sonuç olarak, “Barbie” ve “Oppenheimer” filmleri, gişede büyük bir başarı elde etmelerinin yanı sıra, izleyiciler üzerinde de derin bir etki bırakıyor. Her iki film de görsel açıdan etkileyici ve oyunculuklarıyla dikkat çekici. Ancak, hikaye ve diyaloglar konusunda bazı eleştiriler alabilirler. Yine de, bu filmler izleyicilere farklı duygusal deneyimler yaşatmayı başarıyor ve onları düşündürüyor.
