DC Evreni’nin en çok beklenen filmlerinden biri olan “The Flash”, sonunda vizyona girdi. Filmde, 1989 ve 1992 yıllarında Tim Burton tarafından yönetilen Batman filmlerinde olduğu gibi Michael Keaton’ın Batman rolüne geri dönüyor olması, en büyük cazibelerinden biri olarak öne çıkıyor. Ayrıca, Ben Affleck de Batman rolünü yineleyecek.
Ancak filmde sürprizler bununla sınırlı değil. Warner Bros. Pictures, yönetmen Andy Muschietti’nin filmdeki önemli bir cameo rolünü tartışmasına izin vererek, DC hayranlarını heyecanlandırdı. Ayrıca, “Shazam: Fury of the Gods” ve “Black Adam” filmlerindeki sahnelerin önceden açıklanması, bu sürprizlerin filmden önce gizlenmek yerine önden konuşulmasına izin verilmesi, Warner Bros. Pictures’ın Marvel Studios’tan farklı bir pazarlama stratejisi izlediğini gösteriyor.
Filmde, Nicolas Cage’in Superman rolünü canlandıracağı da açıklandı. Bu, Cage hayranlarını heyecanlandırdı ve filmi daha da merak uyandırdı.
Filmin yönetmeni Andy Muschietti’nin söylediği gibi, “The Flash” sadece bir süper kahraman filmi değil, aynı zamanda bir aile filmi. Filmde, Barry Allen’ın ailesiyle olan ilişkisi, onun güçlerini kullanma şeklini etkiliyor ve hikayenin önemli bir parçası haline geliyor.
“The Flash”, aksiyonu, macerayı, duygusallığı ve sürprizleriyle izleyicileri büyüleyen bir film. Özellikle, Michael Keaton’ın geri dönüşü, filmi daha da özel kılıyor. Ancak, filmin bazı bölümleri biraz yavaş ilerliyor ve diyaloglar bazen zayıf kalabiliyor.
Sonuç olarak, “The Flash” DC hayranları için kaçırılmayacak bir film. Eğer süper kahraman filmlerini seviyorsanız ve DC Evreni’ne aşık iseniz, bu filmi mutlaka izlemelisiniz.