Kont Dracula’nın beyaz perdeye geri dönüşü şerefine, unutulmaz vampir filmlerini bir hatırlayalım istedik. Sinema tarihinin her dönemine yayılan onlarca vampir filmi arasından en iyilerini seçmek kolay değil ama bu listede olmazsa olmazlar ve farklı bakış açıları var.
İlk sırayı F.W. Murnau’nun 1922 yapımı klasiği “Nosferatu” alıyor. Max Schreck’in şaşırtıcı bir makyajla canlandırdığı karakter, neredeyse tarif edilemez bir kötülük taşıyor. Bela Lugosi ve Christopher Lee gibi sonraki ünlü Drakulalar, karaktere kendi unutulmaz yorumlarını getirseler de, Murnau’nun dışavurumcu gölgeleri arasında sürünen pis, yıpratıcı bir kötülük bariz bir şekilde öne çıkıyor.
İkinci sırada ise Bela Lugosi’nin başrolde olduğu 1931 yapımı “Dracula” var. Gotik mimari ve muhteşem setleriyle modern vampir filmlerinin cesaret edemeyeceği kadar etkileyici bir film. Lugosi’nin Doğu Avrupa aksanıyla bütünleşen Drakula performansı, kendisinden sonra gelen Drakula temsilleri için adeta şablonu belirliyor.
Listemizin üçüncü sırasında, 1932 yapımı “Vampyr” var. Carl Theodor Dreyer’ın vampir gizemini yaratabilmek için o dönemin sinemasının imkanlarını ve yaratıcı sınırlarını zorladığını gösteriyor. Film belki “Nosferatu” kadar ünlü ya da başarılı değil, ancak tekniklerin sınırlı olduğu günlerde bile görsel efektlerin nasıl kullan