İstanbul Film Festivali’nin bu yılki programında birçok nitelikli film yer alıyor. Benim izlediğim filmlerden biri de Atlas 1948 oldu.
Atlas 1948, İsrail’in kurulduğu yıllarda geçen bir hikaye anlatıyor. Filmin konusu oldukça ilgi çekici ve sürükleyiciydi. İsrail’in kurulmasıyla birlikte yaşanan siyasi ve sosyal olaylar, insanların hayatlarına nasıl etki ettiğini göstermesi açısından oldukça başarılıydı.
Filmin oyunculuk performansları da oldukça etkileyiciydi. Özellikle başrol oyuncusu, karakterine çok iyi adapte olmuştu. Yönetmenin de işi oldukça başarılıydı. Filmin atmosferi, set tasarımı ve müzikleri de oldukça başarılıydı.
Ancak, filmde bazı sahnelerde tempoda düşüşler yaşandığını ve diyalogların zaman zaman zayıf kaldığını düşünüyorum. Ayrıca, finalde bazı açıkların kapatılmadığını ve izleyicinin birçok soru işaretiyle ayrıldığını da belirtmek istiyorum.
Genel olarak, Atlas 1948’in beni etkilediğini ve İstanbul Film Festivali’nin bu yılki programındaki en iyi filmlerden biri olduğunu söyleyebilirim. Film, izleyicisine İsrail’in kuruluş yıllarında yaşananların derinliğini gösterirken, aynı zamanda insanların hayatına ne kadar etki edebileceğini de anlatmayı başarıyor.