Gezegenler arası yolculuğun anahtarı Güneş yelkenlerinde
1977 yılında fırlatılan Voyager 2 uzay aracı, Uranüs’ün yanından geçerek o zamandan beri hiçbir uzay aracının geçemediği kadar yakınına gitti ve fırlatılışından 46 yıl sonra şu anda Dünya’dan yaklaşık 133 AU (yaklaşık 19,9 milyar km) uzaklıkta yıldızlararası uzayda ilerlemeye devam ediyor. Ancak bilim insanları bizi yıldızlara daha hızlı ve daha ucuz götürebilecek yeni bir seyahat yöntemi üzerinde çalışıyor.
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü Jet İtki Laboratuarı’ndan Slava Turyshev liderliğindeki ekip, minyatür uydu ünitelerini hedeflerine hızlı ve ucuza göndermek için Güneş destekli bir uzay enerjisini sürece dahil etmek istiyor. Güneş yelkenleri olarak adlandırılan bu teknoloji, Güneş radyasyonu tarafından üretilen basıncın itici güç olarak kullanıldığı bir süreçtir.
Araştırmacılar, Güneş yelkenlerinin, uzayda bir uzay aracını itmek için Güneş ışığını yansıtan son derece yansıtıcı ve hafif malzemeler kullanarak itme gücü elde ettiğini belirtiyorlar. Güneşten gelen sürekli foton basıncı, geleneksel tahrik sistemlerinin kullandığı ağır, harcanabilir itici gazlara olan ihtiyacı ortadan kaldırarak itiş gücü sağlar.
Bilim insanları, yelkenlerin şu anda tahrik için kullanılan ağır ekipmanlardan çok daha ucuz olduğunu ve Güneşten gelen sürekli foton basıncının, havada asılı kalma veya hızlı yörünge değişiklikleri gibi çok çeşitli araç manevraları için itme gücü sağladığını söylüyorlar.
Güneş yelkenleri ve minyatürleştirme alanında son on yılda ciddi ilerlemeler kaydedildi. NASA’nın da Güneş yelkenlerine yatırım yaptığını belirtelim. Elde edilen bulgular ve bilgi birikimi sayesinde bilim insanları önümüzdeki birkaç yıl içinde çok hızlı Güneş yelkenli uzay sondaları ile daha uzaktaki gezegenlerin araştırılacağını öngörüyor. Teknolojinin ölçeklendirilmesiyle insanları taşıyan yelkenleri uzay araçları ise gezegenler arası insan yolculuğunun anahtarı olabilir.