NASA Yapay Zeka ile Güneş Fırtınalarını Önleyecek
Manyetik Fırtınaların Yıkıcı Etkileri
Güneş, hem “Güneş rüzgarı” olarak bilinen sabit bir akışla hem de Güneş patlamalarından kaynaklanan daha kısa, daha enerjik patlamalarla uzaya sürekli olarak yüklü malzemeler saçıyor. Bu parçacıklar, Dünya’nın manyetik ortamına (“manyetosfer”) çarptığında, bazen jeomanyetik fırtınalar oluşturabiliyor. Bu manyetik fırtınaların etkileri hafiften aşırıya kadar değişebilir ancak teknolojiye giderek daha fazla bağımlı hale gelen bir dünyada bu fırtınaların etkileri yıkıcı olabilir.
Şimdiye kadar gerçekleşmiş en büyük Güneş fırtınası 1859’da Dünya’yı vurdu. Carrington Olayı olarak da bilinen 1859 Güneş Fırtınası, tüm Avrupa ve Kuzey Amerika telgraf sistemini çökertti. Dünya’nın pek çok yerinde oluşan kutup ışıkları/auroralar o kadar parlaktı ki, insanlar gece vaktinde gazete okuyabiliyordu. Bugün Carrington ölçeğinde bir olay meydana gelirse, elektrik şebekelerinden uydulara kadar çok çeşitli modern teknolojileri felce uğratır ve hatta küresel iletişimi durma noktasına getirebilir. Hatta bu tip büyük fırtınalar, RAM ve SSD gibi bilgisayar donanımlarına bile zarar verebilir.
NASA’dan Yeni Model
NASA’nın geliştirdiği yeni bir model, Güneş rüzgarının uzay aracı ölçümlerini analiz etmek ve yaklaşan bir Güneş fırtınasının Dünya’nın herhangi bir yerinde 30 dakika önceden uyarı ile nereye çarpacağını tahmin etmek için yapay zeka kullanacak. Bu fırtınalara hazırlanmak için yeterli zaman sağlayabilir ve elektrik şebekeleri ve diğer kritik altyapılar üzerindeki ciddi etkileri önleyebilir.
Jeomanyetik Fırtına Riski
NASA’ya göre Güneş’in 11 yıllık aktivite döngüsünde 2025 yılında ulaşması beklenen bir sonraki “güneş maksimumuna” yaklaştıkça jeomanyetik fırtına riski ve toplumumuz üzerindeki yıkıcı etkileri de artmakta. Bu etkileri minimuma indirmek için Frontier Development Lab’de çalışan uluslararası bir araştırma ekibi yapay zekâ (AI) kullanımından faydalanan bir model oluşturdu.
Güneş Fırtınası Tahmini
Buradan yola çıkarak, Dünya çapındaki jeomanyetik bozulmaları meydana gelmeden 30 dakika önce hızlı ve doğru bir şekilde tahmin edebilen DAGGER (Deep Learning Geomagnetic Perturbation) geliştirildi. Ekibe göre, model bir saniyeden daha kısa sürede tahmin üretebiliyor ve tahminler her dakika güncelleniyor.
DAGGER’ın Test Edilmesi
DAGGER ekibi modeli Ağustos 2011 ve Mart 2015’te meydana gelen iki jeomanyetik fırtınaya karşı test etti. Her iki durumda da DAGGER, fırtınanın dünya üzerindeki etkilerini hızlı ve doğru bir şekilde tahmin edebildi. Önceki tahmin modelleri, Dünya’daki belirli konumlar için yerel jeomanyetik tahminler üretmek üzere yapay zekayı kullanıyordu. Bu arada modelin açık kaynak kodlu olduğunu ve şirketlerin kendilerini korumak için DAGGER’ı kullanabileceğini belirtelim. Son olarak, Güneş fırtınalarının uydu sistemlerini, enerji şebekelerini ve diğer teknolojik altyapıları bozabileceğini de söyleyelim.
Kaynakça
FAQs
1. Yapay Zeka neleri tahmin edebilir?
Yapay Zeka, Güneş rüzgarının uzay aracı ölçümlerini analiz ederek, yaklaşan bir Güneş fırtınasının Dünya’nın herhangi bir yerinde 30 dakika önceden uyarı ile nereye çarpacağını tahmin edebilir.
2. Güneş fırtınalarının etkileri nelerdir?
Güneş fırtınaları, elektrik şebekelerinden uydulara kadar çok çeşitli modern teknolojileri felce uğratır ve hatta küresel iletişimi durma noktasına getirebilir. Diğer etkileri arasında RAM ve SSD gibi bilgisayar donanımlarına zarar verebilme de yer alıyor.
3. DAGGER nasıl çalışıyor?
DAGGER, jeomanyetik fırtınaların Dünya çapındaki bozulmalarını meydana gelmeden 30 dakika önceden tahmin edebiliyor. Model bir saniyeden daha kısa sürede tahmin üretebiliyor ve tahminler her dakika güncelleniyor. DAGGER’ın test sonuçları oldukça başarılı.
4. DAGGER nasıl kullanabiliriz?
Model açık kaynak kodlu olduğu için şirketler DAGGER’ı kullanarak kendilerini Güneş fırtınalarına karşı koruyabilirler.
5. Yapay Zeka’nın toplumumuz üzerindeki etkileri nelerdir?
Birçok alanda kullanılan yapay zeka, toplumumuz üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Örneğin tıp alanında hastalıkların tanı ve tedavisinde yardımcıdır. Ancak aynı zamanda özel hayatın gizliliği ve istihdam gibi konularda da endişe yaratabilir.