Spider-Man: Across the Spider-Verse, sinemaseverlerin beklediği filmi sonunda izleyiciyle buluşturdu. Serinin ilk filmi olan Spider-Man: Into the Spider-Verse’ü geride bırakarak gişe rekorları kıran yapım, kitleleri kendine hayran bıraktı. İlk filmden devraldığı sinematik evren kavramını üst düzeye taşıyan Across the Spider-Verse, Miles Morales’in Örümcek Adam olarak maceralarını anlatıyor. Gwen Stacy veya diğer adıyla Örümcek Kadın ile birlikte kötü adam Spot’a karşı mücadele veren ikili, birçok evrende farklı Örümcek Adamlarla karşılaşıyor.
Yönetmenliğini Joaquim Dos Santos, Kemp Powers ve Justin K. Thompson’un yaptığı film, animasyon teknolojilerinin en üst düzeyde kullanıldığı görsellik açısından da oldukça başarılı. Özellikle IMAX formatıyla izlendiğinde, izleyicilere benzersiz bir sinema deneyimi sunuyor.
Filmdeki aksiyon sahneleri oldukça etkileyiciydi. Özellikle Miles Morales’in Örümcek Adam yeteneklerinin kullanıldığı sahneler, izleyicileri adeta koltuklarına yapıştırdı. Ayrıca filmde kullanılan müzikler de aksiyonu destekleyici nitelikteydi.
Karakterler arasındaki bağ oldukça güçlüydü. Miles Morales ve Gwen Stacy arasındaki dostluk ve işbirliği, filmdeki en önemli tema olarak öne çıkıyor. Diğer Örümcek Adamlarla karşılaştıkları evrenlerdeki maceraları da oldukça ilginç ve eğlenceliydi.
Ancak filmde bazı aksaklıklar da vardı. Özellikle Spot karakterinin yeterince detaylandırılmaması, filmdeki en büyük eksikliklerden biriydi. Ayrıca bazı sahneler, gereksiz uzunluğuyla izleyicilerin sabrını zorlayabilir.
Genel olarak, Spider-Man: Across the Spider-Verse, serinin hayranları için mutlaka izlenmesi gereken bir film. Görsel olarak oldukça etkileyici olan yapım, aksiyonu ve karakterler arasındaki bağı başarılı bir şekilde yansıtıyor. Bazı eksiklikleri olsa da, film izleyicileri adeta bir Örümcek Adam macerasına çıkarıyor.