Ne Kadar Zor Bir Oyun: “ultra-hard” Tanımı Yetersiz mi?
“Ultra-hard” ifadesiyle tanıtılan oyunlardan kaçınıyor musunuz? Sizi ürküten ya da korkutan bu ifade, oyunun gerçek zorluk seviyesini yansıtmayabilir. Bu konuya dair bir örnek de “Getting Over It with Bennett Foddy” adlı oyundur. “What a terrible description, ‘ultra-hard’ would make me not want to play and isn’t even true. The game is more about getting in the groove and feeling your way through the path.” Bu eleştiriyi yapan kişi, oyunun gerçekte ne kadar zor olduğunu anlatıyor.
“Getting Over It with Bennett Foddy” oyununda kontrol ettiğiniz karakterin eline bir çekiç verilir ve bu çekiç yardımıyla zorlu bir parkuru tamamlamanız gerekmektedir. Oyunun reklamında “ultra-hard” ifadesi kullanılsa da, asıl zorluğun oyunun yapısı ve zorlu parkuru tamamlama zorluğu olduğu anlatılır.
Oyun, eğer doğru yaklaşımı bulabilirseniz, oldukça keyifli bir deneyim sunmaktadır. Özellikle benzeri bulunmayan oyun yapısı, oyunu oynarken kendinize hayran bırakmaktadır. İlk başlarda zorlanabilirsiniz ama ne kadar çaba harcarsanız, o kadar tecrübe kazanırsınız.
Videoda da görüldüğü üzere, oyunun yapımcıları çoklu oyuncu modu ve cross-platform desteği ekleyeceklerini açıklamışlardır. Bu özelliklerin oyuna ne kadar katkı sağlayacağı ise merak konusu.
Sonuç olarak, “ultra-hard” ifadesi kesinlikle potansiyel oyuncuları oyun oynamaktan caydıracak kadar yanıltıcıdır. Ancak oyunun gerçek zorluk seviyesi, doğru yaklaşım ve gösterilen çaba ile aşılabilecek bir seviyededir. Bu nedenle, oyuna karar verirken “tecrübe edinmek için fırsat tanıyacak” bir yaklaşım benimsenmelidir.